Author :
Abstract
Bu çalışma, zorunlu göç süreçlerinde kadın mültecilerin karşı karşıya kaldığı çok boyutlu yapısal sorunları analiz etmektedir. Cinsiyete dayalı şiddet, ekonomik kırılganlık, sağlık hizmetlerine erişim yetersizliği ve sosyal dışlanma, kadın mültecilerin en temel risk alanlarını oluşturmaktadır. Çalışmada, uluslararası sözleşmeler (CEDAW, GCR, 1951 Cenevre Sözleşmesi), devlet politikaları ve sivil toplum kuruluşlarının müdahale mekanizmaları kapsamında kadın mültecilerin korunma ve güçlendirme stratejileri kapsamlı şekilde incelenmiştir. Türkiye ve Avrupa ülkeleri özelinde uygulanan eğitim, dil kazanımı, istihdam ve girişimcilik temelli programlar karşılaştırmalı olarak ele alınmış; bu programların kapsayıcılığı, sürdürülebilirliği ve sahadaki etkinliği değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, kadın mültecilerin toplumsal entegrasyonu ve hak temelli güçlenmesi için çok aktörlü, cinsiyete duyarlı ve uzun vadeli sosyal politika yapılarının gerekliliği vurgulanmaktadır.
Keywords
Abstract
This study analyses the multidimensional structural problems faced by female refugees in forced migration processes. Gender-based violence, economic vulnerability, inadequate access to healthcare services and social exclusion constitute the most fundamental risk areas for female refugees. The study comprehensively examines strategies for the protection and empowerment of female refugees within the framework of international conventions (CEDAW, GCR, 1951 Geneva Convention), state policies, and civil society organisations' intervention mechanisms. Education, language acquisition, employment and entrepreneurship-based programmes implemented in Turkey and European countries are examined comparatively; the inclusiveness, sustainability and effectiveness of these programmes in the field are evaluated. In conclusion, the study emphasises the need for multi-stakeholder, gender-sensitive and long-term social policy structures for the social integration and rights-based empowerment of women refugees.
