Author :
Abstract
Amaç: Son yıllarda iletişim ve ulaşım olanaklarının gelişimi, medikal turizmin dünya genelinde hızla büyüyen bir sektör haline gelmesini sağlamıştır. Birçok ülke, bu alanda rekabet avantajı elde etmek için yoğun çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmanın amacı, medikal turizm faaliyetlerinde bulunan özel hastanelerin pazarlama stratejilerini analiz etmek ve bu stratejilerin geliştirilmesine yönelik öneriler sunmaktır.
Gereç ve Yöntem: Araştırmada, İzmir'de sağlık turizmi yetki belgesine sahip özel hastanelerin yöneticileri ve uluslararası hasta departmanı uzmanlarıyla yüz yüze mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler, 30-60 dakika arasında sürmüş ve uzmanların görüşleri derlenmiştir. Elde edilen veriler, nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu süreçte, sağlık turizmi işletmelerinin medikal turizm pazarlama faaliyetlerini nasıl geliştirebileceği üzerine yorumlar yapılmıştır.
Bulgular: Araştırma kapsamında 13 özel hastane yöneticisi ile görüşülmüştür. Bulgular, medikal turizmde ulaşım ağlarının kolay erişilebilir olmasının ve ülkenin marka bilinirliğinin artırılmasının önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, uluslararası akreditasyonların sağlanması, uygun fiyat algısının oluşturulması ve etkin tanıtım kampanyalarının uygulanması stratejik avantajlar sunmaktadır. Reklam ve tanıtım faaliyetlerine yapılan yatırımların medikal turizmdeki pazar payını artırdığı görülmüştür.
Sonuç: Araştırma, kulaktan kulağa pazarlama stratejilerinin medikal turizmde etkili olduğunu göstermektedir. Türkiye'nin medikal turizmde güvenilirliğini artırmak amacıyla, kullanıcı yorumlarının yer aldığı sosyal ağ platformlarının geliştirilmesi önerilmektedir.
Keywords
Abstract
Objective: In recent years, advancements in communication and transportation have facilitated the rapid growth of medical tourism as a global sector. Many countries are conducting extensive efforts to gain a competitive advantage in this field. This study aims to analyze the marketing strategies of private hospitals engaged in medical tourism activities and provide recommendations for the development of these strategies.
Materials and Methods: The study involved face-to-face interviews with managers and international patient department specialists from private hospitals in İzmir with health tourism authorization certificates. The interviews lasted between 30 and 60 minutes, and the opinions of the experts were compiled. The collected data were analyzed using descriptive analysis, a qualitative research method. Based on these analyses, suggestions were made regarding how healthcare businesses could enhance their medical tourism marketing activities.
Findings: Interviews were conducted with 13 managers of private hospitals with health tourism authorization certificates. The findings highlighted the importance of accessible transportation networks and increasing the country’s brand awareness in medical tourism. Additionally, obtaining international accreditations, creating a perception of affordability, and implementing effective promotional campaigns were identified as key strategies. Investments in advertising and promotional activities were shown to significantly increase market share in medical tourism.
Conclusion: The study indicates that word-of-mouth marketing strategies play a critical role in medical tourism. To strengthen Turkey's credibility in the sector, the development of social network platforms that feature reliable user reviews is recommended.